Dilimize sahip çıkalım Turkche değil Türkçe konuşalım !
MENÜ  
  BYE BYE TÜRKÇE
  İLETİŞİM
  ZİYARETÇİ DEFTERİM
  ANKET
  BYE BYE TÜRKÇE FORUM
  DİLDE YABANCILAŞMA,YOZLAŞMA VE UNUTULAN TÜRKÇE
  TÜRKÇEYİ KORUYALIM
  YABANCI KELİMELERE TÜRKÇE KARŞILIKLAR
  FİSH CARD
  TEŞEKKÜRLER DİMES!
  HİNDİ CUMHURİYETİ DEĞİLİZ!
  ARÇELİK'TEN GÖMME SOĞUTUCULARA YABANCI İSİM
  SCHOL MU?SKOOL MU?OKUL MU?
  KOSOVA'NIN İLK TÜRKÇE GAZETESİ KAPANDI
  TÜRKÇEMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ KAMPANYASINDA TOPLANAN İMZALAR TBMM'YE TESLİM EDİLDİ
  ÖĞRETMENLER KAMPANYA BAŞLATTI
  İLK TOPU TÜRKLER 'TEPÜK'LEMİŞ
  GAZETECİ TÜRKÇEYİ DÜZGÜN KULLANMALI
  DİL SAVAŞI İÇİN 165 BİN YENİ KELİME
  NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE(DEMEDEN ÖNCE...)
  TÜRKÇE ÜZERİNE...
  DÜNDEN BUGÜNE...
  YABANCI DİLLE ÖĞRENMİN SAKINCALARI
  ANA DİLİ İNGİLİZCE OLMADIĞI HALDE ÜNİVERİSİTELERİNİN EN AZ BİRİNDE İNGİLİZCE ÖĞRETİM YAPAN ÜLKELER
  YOK BİLİMDE TÜRKÇEYE KARŞI MI?
  TÜRKÇE VE BİLİM
  BİR SEVDA BİZİMKİSİ
  ESKİ TÜRKÇEYİ NEDEN BIRAKTIK?
  SARAY-KONAK
  YABANCI DİL HAYRANLIĞIMIZ
  TÜRK KONUKSEVERLİĞ
  SİMGELERİN BAŞKA ANLAMLAR KAZANMASI
DİLDE YABANCILAŞMA,YOZLAŞMA VE UNUTULAN TÜRKÇE
Dilde Yabancılaşma, Yozlaşma ve Unutulan Türkçe



Batuhan Çolak

batuhancolak@haberdokuz.com



Son zamanlarda dilde meydana gelen yabancılaşma giderek hızlanıyor. Bunun en çarpıcı örnekleri yabancı isimli mağazalardaki inanılmaz artış… Özellikle gelir düzeyi yüksek semtlerde kullanılan argoyla karışık İngilizce-Türkçe arası bir dil, sırf farklılık ve dikkat çekmek için kullanılan sözcükler ne yazık ki Türkçeyi kirletmeye devam ediyor. Televizyonlardaki kalitesiz programlar da bu kirlenmeyi arttıran en önemli faktörlerden biri… Gerçekte Türkiye’de üretilen malların sırf üzerinde yabancı bir isim var diye tercih edilmesi ise ayrı bir olay…


Ankara’nın 3 önemli caddesinde yaptığımız araştırmada karşımıza ilginç bir tablo çıktı. Bahçelievler 7.cadde de 90, Tunalı Hilmi caddesi’nde 98, Hoşdere Caddesi’nde 121 tane yabancı isimli mağaza tespit ettik. Daha çok gelir düzeyi yüksek kesimin ilgi gösterdiği bu 3 caddenin tabelalarında Türkçe kullanımı %40-50 civarında. İşte o caddeler ve tesbit edebildiğimiz yabancı tabelalı işletmeler.


BAHÇELİEVLER 7.CADDE (AŞKABAT) 90
Seven 7 Cafe
Dedem sandwich
Bulteks
Bulka Pizza& Kumpir
Veroni
Bulka Patisserie
Burger King
Tefal
Cafe Simao
Punch Cafe
Adrenal
Sport House
Line a Decor
Hosta Piknik
Mystical
Cottonland
T&T
Vivet
Denim’s
Tea House
Party7
Classic Cafe
Monopoly Cafe
Polo
Agelo
Denta
Surf
OZ
Classic Cafe
Reve

Destine Kız Öğrenci Yurdu
Happy Days Cafe & Patisserie
Pampero Cafe
Eskomed
Lotus Kuaför
Ice Salad Bar
Este Life
Rejuvi
Jolly Tours
Bosh
Jesebel
D&D Perfumum
Best
Chima
Journey
Day Light
Hobby Cafe
B&Ç Collection
Hobby Academie
Demonroe
Esk Sun
Kayer
Chicken Last Stop
Blouse
Cosso
Friend Hip
TeknoAr
Puzzle
Tita
Miss Cafe

Flor
Babet
Brothers Cafe
7.Cosmetic Center
Coth
Zaga
Renko Fotoğraf
Oxxo
A’la Carte Cafe
Mc Donalds
She
Home Sweet Home
Tabv
Tommy
Janga Cafe
Puffy Center
Mango
Paco
Alışveriş Home
Emba Emlak
Kuaför Laila
Yesar Hediyelik Eşya
Skynet İnternet Cafe
Kanke
Dame Moda
Teller
Demin Home
First Lady Kuaför
Caffein
Miss Takı





Ankara Tunalı Hilmi Caddesi’nde bu rakam 98’e çıkıyor. İsimler;





TUNALI HİLMİ CADDESİ (98)
Tekno mix
Beta Color
Rent a Car
Hira Concept
Dez Kuaför
Vocal
Koç Allianz
Lanet Eczane
Dodya Parfüm
Gren Techinc
Home Sweet Home
Crispino
Gökhun Music Store
Jolly Tours
City Diner
Pepsi Cade Pub
Kayra
Aleterm Estetik
Vakko
Yön Collection
Trios Ünlü
Anatolia Rent a Car
Dent Ankara
Helena
Mariggi
Medusa Cafe
Gusto
Dressy
Perlina
Daniel Hechter
Cibas
Karmen
Mc Donalds
Woot Kuaför


Odeka İşhanı
Jumbo Store
Cities Kuaför
Cafe Rosso
Bela Nilsa
Gordion Hotel
Data Set
My Emmy Dremaman
Chima
Monado Akapunktur
Dolfin Güzellik Salonu
B&D Bravo & Dolfilm
Karat
Journey
Punika Güzellik Salonu
Liza
Dermodern
KrYolan
Buhara
Giorgia Parfümeri
Study Abroad
Elizinn
Nona Moda Merkezi
Vision Porselen
Dentapol
Ledeland
Almed
Rodi
Viva Saat
Benetton
Dorsem
Chicco
A&Ş Collection
Herion
D&P Parfumum
Lezita
Milans
Yards
Spormey
Happy Hour&Plus
Atinon
Mark& Spencer
Mithat Selection
MNG Mango
Bambi
Veroni
West Kuruyemiş
Derm- Art
Tavko
Cambo
Jezebel
Miss Trendy
Oz Ayakkabı
EMPA
Check Bar
Mayam
Collezione
Buger king
Re/Max Lider
Golden
M’s kreasyon
Flavius
Golden Cafe Pub
Mado







Ankara Hoşdere caddesinde ise 121 yabancı isimli mağaza var. Özellikle Hoşdere Caddesi’nde yabancı tabelalar Türkçe tabelalara ezici bir üstünlük kurmuş. İnsan bir yerden sonra cadde de ki Türkçe isimli mağazaları, tabelaları yadırgamaya başlıyor.


HOŞDERE CADDESİ (121)
Air Pilot-Don Airlines
Royal Color
Sunlight Bar
Goodyear
Casio Air Service
Jasmin Club
Mado
Jolly
Effect Turizm
Kosca Pub
Silence Beach
Biyalo
Hairport-Kuaför
Grill Baget
Dedem Sandwich
Pioneer Frigidaire
Palmet
Pastahane Bistro
Tunus Color
Gima Superstore
Bumerang
Küppersbusch
Group 4 Secunicor
Vitra
H&B Perde
Tuna Copy Center Kırtasiye
Albera
Nexans
United Kuaför
Point
Carpet iem
Bagno Mio
Residance Hotel
GNC Line Well
Victoria Apart
Euro Plak
İnter Yatırım
Moda Life
Zen Kuaför
Drystem
Aittech

Lineadecor
Elite
Techostore
Artsan
Naturel
L’image
Perdeci
Yummy
Panasonic
Ra Kuaför
Jinekomed
Genesis Halı
Genesis Perde
Betty Coufeurre
Cineclub internet cafe
Le ante
Best Erkek Kuaförü
Supervision
Fitness Shop
Bellona
Livora Pastanesi
Kavli
Reneva
Soneks Bilgisayar
Omar
Espa Elektronik
Montel
Toshiba
Remax
Polo Mutfak
İntermak
Alfa
Tezgahcı
Tayf Kuruyemiş
Delta Rent a Car
Star Kuru Temizleme
Lilyum Çiçek
İnka Cinema Club
Pegiç Home Design
Nina Home Collection
Mega Stil Erkek Kuaförü

Selenia
S.T.D. Star Kuaför
Estetica Kuaför
FM Elektrik
Feba Group
Grup BİM
Sabrina
Cactus Patisserie
Filpa
Tobacco&Liquor
Devi
Pc Game
Slearpini
Mega Çelik Kapı
Alarko
Oxygen
Archticech
Mimoza Erkek kuaförü
İnfotech Bilgisayar
Rehau
Global Group
Pioneer
Marino
Alpine
Kinner
Chinese Restaurant
Fabric
Restore store
Mr.Clean
Grohe
Jeka
Yepetto
ANE
Berser
Norm Plus
Enaglus
Erka Elektronik
Viessmann
10-Car Rent a Car




Ankara’nın 3 önemli caddesine de yabancı isimli mağazalar hâkim olmuş durumda.

Türkçe tabelanın yadırgandığı caddelerden Hoşdere Caddesi’nde Estetica Kuaför ve Gis Club işletme sahiplerinin görüşlerini aldık. Türkçe yerine yabancı bir isim koymalarının nedenini sorduk;

Estetica Kuaför’ün sahibi Mesut ÇİT; “ Benim yabancı bir isim koymamın nedeni buranın geçmişten beri seçkin bir semt oluşudur. “estetica” sözcüğüne de dergilerden esinlenerek karar verdim. ATO ya da Çankaya Belediyesi’nden hiçbir yetkilinin bize tabelanız Türkçe olsa daha iyi olur ya da yabancı isim istemiyoruz gibi uyarıları olmadı. Sonuç olarak bizde Türkçe olsun isteriz tabelalarımız. Herkes yaparsa biz niye yapmayalım.”

Gis Club’ın sahibi Burç Mergen ; “GİS aile fertlerimizin adlarının baş harflerinin kısaltması. Yanına da Club’ın gideceğini düşündük. Böyle bir yer de club kelimesini daha uygun gördük Çünkü modern ve yenilikçi bir hava veriyor. Esasında tabelalardaki yabancılaşmanın o kadar da kötü olmadığını düşünüyorum. Çünkü Türkiye’nin yarısı cahil. Hiç değilse bilmeyenler yabancı dil öğrenebilirler. Bu yolla da batıya daha yakın olabiliriz. Zaten ATO ya da Çankaya Belediyesi’nin bu konuda bir yaptırımı olmadı.”

Haberimizle ilgili görüştüğümüz Çankaya Belediyesi Başkan Yardımcısı Duran YÖNEL şunları söyledi;

“Ruhsat verirken Türkçe olması yönünde sözlü olarak telkinlerimiz oluyor. Bu konuda yaptırımımız yok. Eğer yaptırım uygularsak düşüncesini gasp etmiş, kamu gücünü belediye üzerinden kullanmış oluruz. Bu da tercih ettiğimiz bir yöntem değildir. Bu konuda sivil toplum örgütleriyle de görüşmelerimiz oluyor. Dildeki yabancılaşmayı eğitim yoluyla halletmek istiyoruz. Hemen yarın yabancı isimler kalkıyor dersek olmaz. Bunun yerine Kurtuluş Savaşı’ndaki gibi bir Kuvay-i Milliye ruhu ile konuyu çözüme kavuşturmalıyız. İçinde üniversitelerin, devletin, sivil toplum örgütlerinin, belediyelerin olduğu geniş bir katılımla hep birlikte çözüme kavuşturmalıyız. Ayrıca dildeki bu yabancılaşma bir dil emperyalizmi, bir kültür emperyalizmidir. Zaman içinde eğitim yoluyla çözüme kavuşturmak uygun olur. Belediye olarak düşüncemiz bu yönde.”

Ankara’nın önemli caddelerindeki, yabancı isimli mağazaların bu denli çok olması Ankara Ticaret Odası’nı da rahatsız etmiş olacak ki Oda Başkanı Sinan AYGÜN’den 06.12.2005 tarihinde yazılı bir açıklama geldi.. Konu hakkında yazılı açıklama yapan AYGÜN şunları söyledi;

“Nasıl çocuğumuza Hans, Jack, Tom adını koymuyorsak, işyerlerimize de ürünlerimize de yabancı isimler koymamalıyız. Simiti simmit, balonu baloon, salonu saloon, pazarı baazar şeklinde yazarak Türkçe’yi eğip büküyoruz gelin bu toplumsal talebi bir kampanyaya dönüştürelim. İşyerlerimizi, ürünlerimizi yabancı isimlerden arındıralım”

Mağazaların yabancı isimli olmasına da değinen AYGÜN şunları söyledi;

Yasalara göre şirketlerin ticaret ünvanlarının Türkçe olarak belirlendiğini, ancak bu maddeye bir istisna olarak şirketin faaliyet konusuna giren mal ve hizmetin yabancı dilde olması ya da şirket ortakları arasında bir yabancının olması halinde şirket isminde yabancı kelime bulundurulmasına izin verildiğini anlatan Aygün, “Caddeye çıktığımızda görüyoruz ki, istisna bir genel kural haline gelmiş. Etrafta Türkçe konuşan olmasa kendimizi yabancı bir ülkede hissetmememiz mümkün değil” diye konuştu.


Dildeki yabancılaşma ve yozlaşma sadece tabelalarla sınırlı değil tabii. Tabelalar adeta dile de yansımış Ankara’da 7.cadde, Tunalı Hilmi caddesi, Hoşdere Caddesi, Armada , İstanbul’da Akmerkez, Nişantaşı, Bağdat gibi genelini üst gelir grubu kişilerin oluşturduğu semtlerde özellikle gençler arasında ilginç diyaloglar yaşanıyor. Daha doğrusu artık bu gibi bölgelerin kendine has bir sözlüğü oluşmuş da diyebiliriz. İşte o sözlük;


>Ban : ben
>San : sen
>Lütfaaan : lütfen
>Biliyomısaaaaan : Biliyor musun
>Hayvanssııaaan : Hayvansın
>falan oldum:?
>falan yapmak : ?
>hadi papaaay : Haydi güle güle
>intiharlardayım : çok üzüldüm
>pozitif elektrik alamadım senden yane, taam mı: senden hoşlanmadım
>manita yapmışın: yeni kızarkadaş bulmuşsun
>inanmıyoroaam : inanmıyorum
>regular cola : normal kola
>yivrençsiaaan : iğrençsin
>nerdeyim oldum : nerede olduğunu şaşırmak
>partilemek : parti yapmak
>aklımdasyn yapmak : cep telefonunu çaldırıp kapatmak
>bay gelmek hatta kus gelmek : bıkmak, usanmak
>çılgın atmak : delirmek
>merba : merhaba
>nasssın : nasılsın
>ban iyyiam, san : ben iyiyim, sen
>ban de ama çık mıkarrna yedıam : ben de ama çok makarna yedim
>pantlonundan bellıa : pantolonundan belli
>vıraenç duryo dı mıa : iğrenç duruyor değil mi?
evet, boyfrand yüznden labilir mia : evet, sevgilin yüzünden olabilir mi?
>bilmiyoruam kia : bilmiyorum ki
>narde okuyosssuan : nerede okuyorsun


>Bazı kalıplar ve örnekler
>abi dün manyak bi pilav yaptıaam
>Alocuuuumm çoooook korktuuuuummm
>deermişimm sen de yeeermişinn
>ay hadi öptüm şekaar
>kafe caddede branc yapalım maaaaa
>kendine çok iyi bakıyosuun tımaam maa
>kendine iyi davran şeakear olur maa
>ay cıttan yaaneee
>Aşkıyımmm naaaeeebeeeeerr
>baba iyij(c)e disconnect falan oldun ortamlardan

Yüzünüzü bir tebessüm kapladı değil mi? Doğaldır çünkü ağlanacak halimize güleli o kadar çok oluyor ki, biz de neye gülüp neye ağlayacağımızı şaşırıyoruz. Yukarıdaki örnekler sadece bir kısmı, bir de buzdağının (iceberg’de diyebilirdim) görünmeyen yüzü var. Bu dilin özellikle gençler arasında kullanılıyor olması da dilimiz için tehlike çanlarının çoktan çaldığını gösteriyor.

Türk Dili’nde Yabancı tabelalar, yozlaşma ve konuşma dili dışında dilin kimliğini kaybetmesine yol açacak nice unsurlar daha var. Dilimizi derinden sarsan diğer unsurlara değinecek olursak;

Geçtiğimiz günlerde BAŞBAKANLIK'A bağlı Toplu Konut İdaresi'nin (TOKİ) destek verdiği konutların ''court, olimpia, residence ve country'' gibi yabancı isimleri taşıması artık dili yoketme yarışına devletin de el attığını gösteriyor.

Cep telefonu firmalarının Türkiye’ye sattığı telefonlarda Türkçe karakterlerin bir kısmına yer vermemesi Türkçe’nin sadece bizim tarafımızdan değil dışımızdan da baltalandığının somut bir göstergesi olarak dikkati çekiyor.

Prof.Dr. Şükrü Halûk Akalın; “Ürünlerin tanıtımında, kullanma kılavuzlarında kullanılan yabancı dil ise ayrı bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Bir ürünü beğeniyor­su­nuz, satın alıyorsunuz. Eve gelip bakıyorsunuz, kullanma kılavuzunda ürünün nasıl kul­la­nılacağı İngilizce, Almanca, Fransızca, Arapça, Japonca, İspanyolca, Yunanca, Rusça anlatılmış fakat Türkçesi yok. Bu durum sadece ithal ürünlerde değil, Türkiye'de üretilip de ihraç edilecek ürünlerde de görülüyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde ithal edilen ürünün kullanma kılavuzunda o ülkenin dilinin olmaması düşü­nü­lemez. Avrupa ülkeleri bu konuda son derece hassastır. Kendi dilinde kullanma kılavuzu olmaması hâlinde o ürünün ülkeye sokulmasına izin verilmez. Tüketicinin aldığı ürünü doğru bir şekilde kullanabilmesi için kullanma kılavuzunun anlaşılır bir dilde yazılması gerekir. Aksi takdirde tüketici satın aldığı mala istemeden zarar verebilir ve kullanma kılavuzuna uygun kullanmadığı için de ürün garanti kapsamı dışında kalabilir. Bu sebeple ürünlerin kullanma kılavuzlarında Türkçe açıklamaların mutlaka yer alması gerekir.”

Günümüz toplumlarında çok önemli bir yere sahip olan iletişim araçları, Türkiye’de dile karşı çok acımasız. Yazılı ve görsel medyada i dilin doğru kullanımı konusuna çok az önem veriliyor. ATV, NTV, Flash, Show, Star, Number One, Power Turk, CNBC-E…isimli kanallarımızın olması da bunu doğrular nitelikte. Kanal adlarının yanı sıra bir de bu kanallarda yayınlanan programlar var. Yayından kaldırılmış veya yayında olan televizyon programlarına bir göz atacak olursak; “Talk Show, Beyaz Show, Sporaktif, High Life, Paparazzi, Show başlıyor, Magazin Forever, Spor Suare, Ekomagazin, Riziko, Elektrolig, Mega Turnike, Eurocops, Klastext, Megaresponse, Mega Hafıza, Cafe Magazin, Rock Market, Panorama, İbo Show, Dekodizayn, Airport, Techlife, Trend Sağlık, Homedrom, Barkod, Song 24, Trend Seter, Şaka Şuka, Infomen, Eurogol, Futbol Mundial, Transworld Sport, Headquarters, Pitstop, The Apprentice, Haberturk Weekend, By-Kus Show…..liste uzayıp gidiyor. Gariptir ki insanların kıyafetine karışan RTÜK bir milletin kimliğini oluşturan dile sahip çıkmıyor.

Türkçe’nin önemli sorunlarından birisi de bilim dili olarak yetersiz kaldığının söylenerek, Osmanlı gibi iki sınıflı bir toplum haline getirilmeye çalışılmasıdır. O dönemlerde de aydın kesim halktan farklı Arapça-Farsça karışık bir dil kullanıp halktan kopmuşlar ve yukarıdan bakmışlardır. Günümüzde de bu durumun yeniden hortlamaya başladığını görüyoruz.. Bilim yoluyla giren yabancı sözcüklerin Türkçe karşılığını bulmak yerine doğrudan kullanıyoruz. Bu da tam bir keşmekeşe dönüşüyor. Özellikle televizyonda sıkça gördüğümüz kendini aydın olarak niteleyen kesim bunu çok sık yapıyor ve ister istemez bu durum halka da yansıyor, böylelikle sahip olduğumuz Türkçe perişan ediliyor. (Tarihten bir not:1933 reformunu yaşayan İstanbul Üniversitesi’ne gelen yabancı bilim adamlarından 3 yıl içinde Türkçe öğrenmeleri ve bu sürenin sonunda derslerini Türkçe vermeleri istenmişti.)

Müzikte de Türk diline karşı adeta suç işleniyor. "öldürcen mi", "kırcan mı", "kescem" gibi Türkçe’de bulunmayan ifadeler pop müzik olarak 3 yaşındaki çocuğun bile diline yerleşmekte. İngilizce şarkı söylemek şarkıcıya ayrıcalık veriyor. İşi olmayana kız vermeyenler gibi İngilizce şarkı söylemeyene de talep olmuyor. Böylece dil yavaş yavaş yok oluyor.

Bir de batıdan gelip dilimize yerleşen kelimeler dilimize o kadar hakim olmuş durumda ki Türkçe’si karşılığı garipseniyor. “Kuaför, şarküteri, butik, rafineri, restoran, otel, motel, kamping, piknik, sauna, kafeterya, roof, devalüasyon, döviz, spiker, parlemento, brifing, seas, matine, suare, deplasman, avantaj, panel, sempozyum, mesaj, bonfile, termosifon, konfeksiyon….” gibi nice örnekler verilebilir.
Rıza AKDEMİR Dil faciası ve Adnan Ötüken

Elimizdeki bilgilerden de anlaşılacağı üzere Türkiye’nin kalbi sayılan başkent bile dilini, mağazalarını, tabelalarını yabancılara özelleştirmiş.Ne yazık ki dildeki yozlaşma,yabancılaşma Ankara ile sınırlı değil. Bu sorun Türkiye’nin ticaretinden televizyondaki programına kadar, konuşulan dilden sanatına kadar ilerlemiş ve tahribatını yapmış durumda.

Tarihin kayıtlarına göre, Osmanlı Devletinin son günlerindeki işgal döneminde İstanbul caddelerinin görüntüleri yabancı tabelalar ile süslüymüş, aydınların konuştuğunu halk, halkın konuştuğu dili de aydınlar anlamazmış.

Tarih biliminin en önemli özelliği geçmişten ders alıp geleceği yorumlamaktır. Bu bağlamda Türk tarihi yeterince ders verici ve aydınlatıcı niteliktedir. Hala bazı şeyleri hissedip, anlamlandıramıyorsak sadece dilde değil bizi biz yapan tüm ögelerimizde tehlike çanlarının çaldığını gösterir. Tarihe bakıldığında çöküş aşamasındaki devletlerin bayraklarından evvel, dillerini kaybettikleri görülecektir. Dile gereken özeni gösterirsek tarih tekerrür etmeyecektir.

Konunun Önemini Özetleyen Sözler;

Dilini kaybetmiş bir millet, milli benliğini, değerlerini, özünü, daha doğrusu, her şeyini kaybetmiştir


“Bir ülkeyi yıkmak istiyorsanız, dilini tahrip edin” KONFÜÇYÜS

“Milli duygu ile dil arasındaki bağ çok güçlüdür. Dilin milli ve zengin olması milli duygunun gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki bu dil bilinçle işlensin. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk ulusu, dilini de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıdır.” MUSTAFA KEMAL ATATÜRK


“Türk milleti demek Türk dili demektir” MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
-------------SAAT---------------  
   
DİĞER SİTELERİMİZ  
 
http://www.hepsi-hale.tr.gg/

http://www.insanvecevre.tr.gg/

http://www.maxibilgi.tr.gg/


 
byebyeturkce.tr.gg Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol