“Düşünme eylemi en iyi şekilde anadille oluşur. Bir bilim ve kültür adamı öncelikle kendi anadilini çok iyi bilmeli, çok iyi kullanmalıdır.”(*)
“Yabancı dil bilmek, anadiline çevirebilmek demektir. Türkçesini bilmediği için, çeviremeyen kişiler, yabancı dil bilmekle, öne sürüldüğü gibi bir kişilik daha kazanmış olmaz, kendi kişiliğini de kaybetmiş olur.”(**)
“Yabancı dilde okuma ve anlama hızı, anadile göre daha yavaştır. Yabancı dille öğretim görmekte olan öğrencilerde bu hız, anadiline göre 3-5, giderek 6-8 kat daha yavaş olabilmektedir.”(***)
“Dil yetersizliği, sonuçta işi bugün öğretimi İngilizce sürdüren üniversitelerde örnekleri sıkça görüldüğü gibi, derslerin Türkçe anlatılmasına götürecektir. Bugün kimi durumlarda, yabancı öğrencilere yönelik olarak ‘aranızda Türkçe bilmeyen var mı?’sorusuna gelen yanıtlara göre dersler Türkçe olarak sürdürülmektedir.”(****)
*Doğan HASOL, Dilin Zenginleştirilmesinde Üniversitelerin Yeri, s.121-2, YTÜ Yay., 2000
**Oktay SİNANOĞLU, Bye-Bye Türkçe, Otopsi Yay.
***Prof. Dr. Aydın KÖKSAL, Dil Derneği İnternet Sayfası
****Doğan HASOL, Dilin Zenginleştirilmesinde Üniversitelerin Yeri, s.121-2, YTÜ Yay., 2000